Girişimcilik Nedir

girişimci, girişimci nedir, girişimcilik, girişimcilik nedir, girişimcilik tanımGirişimcilik Nedir: Girişimciliği net bir tanımın sınırları içine yerleştirmek oldukça zor. İlk kez ortaçağda kullanılan bu kelimenin ‘entreprendere’ kökünden geldiği yani ‘iş yapan’ anlamına geldiği görülüyor. Bu tanım zaman içinde değişti, gelişti ve özellikle 20. yüzyılda daha çok risk alma, yenilikleri yakalama, fırsatları değerlendirme ve tüm bunların hayata geçirilme süreci olarak

anlamlandırılmaya başladı. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi girişimcilik sadece kişinin kendi işini kurması değil, mevcut işini revize etmesi veya yeni bir sektöre açılması olabilir. Örneğin, yıllardır sektörde olan bir malın üretimine geçilmesi bir girişimcilik örneği değil, fakat sektördeki diğer malı farklılaştırarak sunmak bir girişimcilik.

GİRİŞİMCİLERİN BAZI ÖZELLİKLERİ:

Hızlı düşünme, belirsizlik altında hızlı karar alma, kararlı ve azimli olma, güçlü sezgi sahibi, iyi gözlemci, hayal gücü yüksek, kaynaklara ulaşabilecek ilişkiler ağına sahip, kaynaklar arasında özellikle insan kaynaklarını iyi yönetebilen, düşünme ve muhakeme yetenekleri güçlü, çok yönlü düşünebilen, yeninin kabul edilmesini sağlayacak ikna gücüne sahip olan, iyi iletişim kuran, bağımsız düşünebilen, esnek, yaratıcı, kendine güvenen, dayanıklı ve ısrarcı. Bir girişimcide bu özelliklerin büyük kısmı rahatlıkla gözlemlenebilir. Ama girişimcilik için sadece fikir üretebilmek yeterli değildir. Örnek olarak Zeka-Akıl ve Zeki-Akıllı arasındaki ilişki gösterilebilir.

 

YANLIŞ İNANIŞLAR/MİTLER

Toplumda genel kabul gören girişimciliğe dair bazı inanışlar vardır ve bunların birçoğu gerçeği yansıtmaz.

Yanlış İnanış: Girişimci doğulur, sonradan olunmaz.

Açıklama: Bazı doğal yetenekler olabilir ama bunların ortaya çıkarılması gerekir. Ayrıca, girişimciliğin temelinde olan birçok yetenek, bilgi, tecrübe ve ilişki ağını yıllar içinde geliştirerek girişimcilik kapasitesi oluşturmak mümkündür. Sahip olunması gereken en önemli değer özgüven ve takım çalışmasıdır. Mutlaka başaracağım diyebilmeli ve aynı fikir ve duyguları paylaşan iş ortakları ve/veya takım arkadaşları ile destekleşilmelidir.

Yanlış İnanış: Sermaye yeni iş için en önemli girdidir.

Açıklama: Eğer yetenek ve/veya yeni fikir var ise zor da olsa sermaye bulunabilir, oysa sermaye ile yetenek ve/veya yeni fikir bulunamaz. Sermaye sadece bir araçtır. Kendi tecrübelerimden çok iyi biliyorum. . . Zira ben işimi Sıfır Sermaye ile kurdum. . Leasing yapmadım, banka kredisi veya borç almadım. Sadece işimi kurarken bir yandan da satış yapmaya çalıştım. Ve yaptığım ilk satışlarla şirket kuruluş masrafları ve ofis kuruluş masraflarını karşıladım. İlk aldığım iş de yurt dışından bir yazılım işiydi.

Yanlış İnanış: Herkes yeni bir iş kurabilir.

Açıklama: İş kurmak işin en kolayıdır, önemli olan şirketin devamını sağlamak, büyütmek ve kalıcı olmaktır. Girişimci için önemli olan fikrin başarılı şekilde ticarileşmesini ve/veya toplumsal faydaya dönüşmesini sağlamak ve geliştirmektir.

Yanlış İnanış: Girişimciler kumarbazdır.

Açıklama: Başarılı girişimciler tüm riskleri dikkatlice hesaplayanlardır. Ülkemizde önümüzü görmek ne kadar zor olsa da, girişimcilerin risk analizi yapmaları gerekmektedir. En önemli riskiniz zamandır. Çünkü zaman en değerli şeydir. Haberleşmenin olmadığı dönemlerde birçok buluş dünyanın dörtbir köşesinde hemen hemen aynı zamanlarda gerçekleştirilmiştir. Unutmayın ki sizin düşündüğünüzü başkaları da düşünüyor. Elinizi çabuk tutmalısınız. . .

Yanlış İnanış: Girişimciler genç ve enerjik olmalıdır.

Açıklama: Yaş bir sınır değildir. Ama şurası bir gerçek ki gerektiğinde hayat standardından fedakârlık edemeyecek birisinin girişimci olabilmesi daha zor olabilir. Hayat standardı da yaşlandıkça vazgeçilmesi zorlaşan bir şey olduğundan girişimciliğin yaşla dolaylı da olsa bir bağlantısı var. Genel ortalama 30’lu yaşlar olmakla birlikte 60’lı yaşlarında başarılı olan birçok girişimci vardır.

Yanlış İnanış: Başarılı girişimci, iyi okul performansı gösterir.

Açıklama: Girişimcilik yaratıcılık, motivasyon, bütünsellik, liderlik, takım kurma, analitik yetenek ve belirsizliklere ve zorluklarla başa çıkma yeteneklerinin karışımıdır. Dolayısıyla sadece okul performansı girişimcilik için gösterge olamaz. Hele hele, Lise birincilerinin üniversite sınavını kazanamadığı, üniversite birincilerinin iş bulamadığı bir ülkede, eğitim girişimcilik için hiç sağlıklı bir gösterge olamaz.

GİRİŞİMCİLİĞİN ÖNEMİ

· İşsizlik sorununa önemli bir çözüm olanağı sunduğu gibi ekonomik büyümenin de dinamosudur.

· Girişimci, ekonomik kaynakların düşük üretkenlik alanlarından yüksek alanlara aktarılma sürecinde baş aktördür, çünkü üretim kaynaklarını yeni bir tarzda birleştirerek kullanılmayan üretim faktörlerinin kullanılmasını sağlar, ama daha önemlisi kullanılmakta olan üretim araçlarının ve mevcut girdilerinin değişik şekillerde kullanımı ile üretimi artırır.

· Girişimci yeni düşüncelerin yaratılması, yayılması ve uygulamasını hızlandırır, ayrıca yeni endüstrilerin doğmasına yol açar, teknolojileri kullanan sektörlerde verimliliği artırır ve hızla büyüyen sektörler yarattığı için ekonomik büyümeyi hızlandırır.

GİRİŞİMCİLİK PERFORMANSI

Uluslararası girişimcilik endeksinde kullanılan 100 yetişkin içinde şirket kuran insanların sayısına bakıldığında Türkiye 29 ülkeden daha az sayıda girişimciye sahiptir. Türkiye’de her 100 yetişkin içinde şirket kuran sayısı 4, 6 iken bu sayı Meksika’da 18, 7, İrlanda’da 12 ve ABD’nde 11, 7’dir. Yeni kurulan şirket sayıları açısından da Türkiye kötü bir performans göstermektedir. OECD üye ülkelerinde yeni kurulan işyerlerinin tüm işletmeler içinde oranı % 11-17, kapanan işyerlerinin oranı da % 9-14 arasında değişmekteyken, Türkiye’de bu oranlar sırasıyla % 3, 5 ve % 0, 9’dur.

Türkiye nüfusunun önemli bir girişimci potansiyeli olan kadınlar ve gençler girişimci olarak değerlendirilememektedir. Tüm işverenler arasında kadınların oranı % 3, 3 gibi oldukça düşük bir orandır ve 30 yaşın altında bulunan gençlerin % 64’ü işsizdir. Girişimci sayısıyla ilgili ilginç bir bulgu, girişimci erkek ve kadınların oranlarıdır. Çıkış ve inişlere rağmen, kendi hesabına çalışan kadınlar toplam kendi hesabına çalışanların % 10’u civarındadır. Tüm işverenler içinde kadınların oranı ise % 3, 3 gibi çok düşük bir orandır. Hem işverenleri, hem de kendi hesabına çalışanları girişimci diye düşünürsek Türkiye’de erkek girişimciler, kadın girişimcilerin 7 katıdır. Girişimciyi sadece işveren olarak tanımlayan uluslararası bir çalışmada bulunan 29 ülke sonuçlarına göre ise erkek girişimcilerin kadın girişimcilerin iki misli olduğu saptanmıştır. Bu tanıma göre Türkiye’de erkek girişimciler kadın girişimcilerin 29 katıdır.

Türkiye genelinden şehirlerin girişimcilik performansına inildiğinde ise girişimcilik performansı en gelişkin olan illerin sadece İstanbul ve Kocaeli olduğu görülmektedir.

İçeriğin bir kısmı “Doruk Aktoprak” a aittir.

 

25 Comments

  1. xxxxxxxxxxxxxxx 6 Mart 2013
  2. Azgınteke 14 Şubat 2012
  3. FATİH UZUN 21 Nisan 2011
  4. abuk subuk 6 Mart 2011
  5. Anonim 14 Şubat 2010
  6. Anonim 14 Mart 2010
  7. Anonim 13 Şubat 2010
  8. Anonim 19 Kasım 2009
  9. Anonim 9 Kasım 2009
  10. Anonim 11 Ekim 2009
  11. Anonim 15 Nisan 2009
  12. Anonim 28 Mart 2009
  13. Anonim 17 Mart 2009
  14. Anonim 19 Şubat 2009
  15. Anonim 24 Aralık 2008
  16. Anonim 17 Aralık 2008
  17. Anonim 11 Kasım 2008
  18. Anonim 7 Kasım 2008
  19. Anonim 12 Eylül 2008
  20. Anonim 12 Eylül 2008
  21. Anonim 19 Haziran 2008
  22. Anonim 19 Haziran 2008
  23. Anonim 19 Mayıs 2008
  24. Anonim 19 Mayıs 2008
  25. Anonim 19 Mayıs 2008

Leave a Reply

%d blogcu bunu beğendi: